17:49 - Klavyenin Arkasında Değil, Dostunun Yanında Ol!” Temalı Yarışma
17:42 - Amasya Milletvekili İpek, Türkmenistan’da Resmi Temaslarda Bulundu
17:37 - Amasya’da Genç Hafızlara El Emeği Göz Nuru Hediyeler
17:31 - “Birlikte Daha Güçlüyüz”: Amasya’da 1 Mayıs’a Yoğun Katılım
17:25 - Amasya’da Sahte Gıda Operasyonu 24 İşletmeye Ceza
17:17 - Yusuf Varıcı’dan Sert Açıklamalar: “Bu Ülke Bir Göçmen Kampı Değildir!”
17:09 - Amasyalı Hacı Adayları Medine’ye Ulaştı
16:48 - Şamlar Mahallesi’ndeki Türbe Suyu, 8. Kez Kasıtlı Olarak Kesildi
16:37 - Amasya’da “Öncü-Artçı” Yöntemiyle Göçmen Kaçakçılığına Darbe
Suluova’da yaşayan 52 yaşındaki Münevver Çalışkan, soyadı gibi çalışkanlığıyla kar kış demeden pazarda tezgâh açarak hem eşine destek oldu hem dört çocuğunu üniversitede okuttu. Münevver Çalışkan, aile bütçesine ve 4 çocuğunun eğitim masraflarına katkı sağlamak için, 10 yıl önce evde yaptığı el işlerini bohçacılıkla satmaya başladı. Kısa süre sonra, Türkiye Grameen Mikrofinans Programı kapsamında, Türkiye İsrafı Önleme Vakfı’ndan kredi alan Çalışkan, pazar tezgâhı açtı ve ürünlerini orada satmaya başladı.
Açtığı tezgâhta şalvar, yemeni gibi kadınlara yönelik yöresel giysiler satarak 2’si kız 4 çocuğunu üniversitede okutan Çalışkan, pazarcı esnafı tarafından da çalışma azmiyle, takdir ve saygı görüyor. Çalışkan, ev ekonomisine destek olmak amacıyla el işleri yaptığını ancak bunları satacak yer ve müşteri bulamadığını anlattı. Tanıdıkları vasıtasıyla mikrokrediden haberdar olduğunu ifade eden Çalışkan, “Ev ekonomisine katkı sağlamak, eşime destek olmak, çocukları okutmak için bu işe başladım. İlk başta evlere giderek yemeni sattım, bohçacılık yaptım. Daha sonra mikrokrediye başvurdum. Oradan aldığım sermayeyle tezgâhımı açtım ve pazarda satış yapmaya başladım. İşlerimi daha çok geliştirdim ve gelirim arttı.” diye konuştu.
Pazarcılığın zor ve zahmet gerektiren bir iş olduğunu ancak işini severek yaptığını vurgulayan Çalışkan, şunları kaydetti:
“Ev hanımları evde boş durmasınlar, eşlerine mahkûm kalmasınlar, kendi paralarını kendileri kazansınlar. Ben bu işi yaparak 4 çocuğumu okuttum. Çocuklarımın biri maliye, biri kamu yönetimi, ikisi de iktisat bölümünü bitirdi. Şimdi çalışıyorlar. Eşime destek oldum, helalinden ekmek paramı kazandım. Sabah saat 06.30’da kalkıyorum, tezgahımı kuruyorum ve müşterilerime satış yapmaya başlıyorum. İşimi çok seviyorum, daha sosyal oluyorsun, insanlarla haşir neşir oluyorum, güzel dostluklar kazanıyorum.”
Çalışma azminin diğer kadınlara da örnek olmasını dileyen Çalışkan, herkesin hayallerinin peşinden gitmesini istedi. Çalışkan, “Ben evde otursaydım, eve kapanıp kalacaktım ama şimdi vatandaşlarla iç içeyim. Kendimi geliştirdim, bir çevre kazandım. Pazarcılığa ‘erkek işi’ diyorlar. Bence bu işin kadını, erkeği yok. Bu bir ekmek kavgasıdır. Ben kendi işimi yaparak ekmeğimi kazandım, ev hanımları da hayallerinin peşinden gitsinler, başarılı olacaklar, emin olsunlar.” dedi.