17:05 - Amasya Karaşar Köyü’nde Yıldırım Çarpması: Bir Kişi Hastaneye Kaldırıldı
16:52 - Amasyaspor’un Şehzadeler Grubu’na Başkan Sevindi’den Tam Destek
16:41 - Meyve Ağaçlarında Don Felaketi: 7 Bin Dekar Alan Zarar Gördü
16:35 - Amasya’da Kaçan Ehliyetsiz Sürücüye Trafik Cezası: 20 Bin 844 TL
16:25 - Vali Önder Bakan ve Eşi, Dünya Çocuklarının Dans Gösterilerini İzledi
16:18 - Hamit Kaplan’ı Anlatan “Pehlivan” 10 Mayıs’ta Gösterimde
16:10 - AK Parti Amasya’da Saha Çalışmalarını Sürdürerek Halkın Yanında
16:04 - Amasya’lı Oyuncu Yavuz Çetin Vefat Etti
15:55 - “Eğitimde Liyakat, Sadakatle Yer Değiştiriyor”
15:45 - Belediye Başkanı Sevindi, Torumtay Lisesi’nde Gençlerle Nevruz’u Kutladı
Azerbaycan-Ermenistan hattında dağlık Karabağ üzerinden geçtiğimiz pazar günü meydana gelen gerilim tüm hızıyla sürmekte. Bu konu da hatırlatmak ve değinmek isterim ki:
1991 yılında Ermenilerin başlattığı saldırılarla birlikte Azerbaycan topraklarının %20lik kısmı işgal edilmiş, 1 milyona yakın Azerbaycanlı da yaşadığı topraklardan ayrılmak durumunda kalmıştı. Bununla birlikte 12 Mayıs 1994 itibarıyla tarafların ateşkes ilan etmesi ve karşılıklı saldırı düzenlememesi, alıkonulmuş bölgelerden kuvvetlerin çekilmesini ve mültecilerin dönmesini sağlayacak güvenli, hukuksal olanaklarla donatılmış bağlayıcı bir anlaşma imzalanmasının sağlanması yönünde ortak karara varılmıştı. Ancak bu antlaşma da sadece kağıt üzerinde kalmıştır. Neredeyse 30 yıla yaklaşan bu sorun şimdiler de her iki tarafın da geri adım atmamasıyla tekrar gün yüzüne çıkmıştır. Bu hususta Türkiye, Kafkasya’yı ve yakın coğrafyayı derinden etkileyen krizde ilk günden beri BM Güvenlik Konseyi kararlarının uluslararası hukukun norm ve ilkelerine olan bağlılığıyla da; Ermenistan’ın silahlı kuvvetlerini Azerbaycan Cumhuriyeti topraklarından çekmesi konusunda ısrarcı olduğu bilinen bir gerçektir.Şahsım adına söylemeliyim ki; 30 yıldır Ermenistan’ın işgalci tutumu değişmemiştir. Karabağ da bir devlet yoktur, işgal edilmiş Azerbaycan toprakları vardır. Çözümsüzlüğün sebebi BM kararlarına rağmen hep yaptıkları gibi işgali sürdürmek istemeleridir. Bu konum da işgal edilen toprakların Azerbaycan tarafından geri alınması bir hak ve zorunluluktur. İşgal edilen toprakların tümünün alınmasıyla birlikte her türlü diplomasi yolunun açılacağı ve bölgeye barış ve istikrarın geleceği hususuna olan inancım tamdır.Çatışmalar da hayatını kaybedenler için Azerbaycan halkına başsağlığı ve yaralılar için acil şifalar dilerim.Düşüncelerim ve dualarım Azerbaycan’ladır, Karabağ Azerbaycan’ındır.